21 Mart 2015

YENİ BİR SEN


   Benim çok zordur yeni başlangıçlar. Belki de herkes için çok zordur. Yeni bir sen, yeni bir ortam, yeni alışkanlıklar, hayatına giren yeni kişiler ve tabi ki hayatından çıkan kişiler.. 

   Bunların içinde en yadırgadığım yeni bir sen. Düşününce saçma geliyor olabilir. 'Yeni bir sen' neymiş diyebilirsiniz çünkü onu fark etmeniz için kendinize dokunmanız gerekir. Ruhunuzun her bir parçasına; ilk defa aşık olan , bir zamanlar aşk acısı çeken, kardeşini kıskanan, arkadaşlarına özenen, babasını yada annesi örnek alan, oyunlar oynarken düşüp yaralar alan, kavga ederken birini yaralayan, gözlerinden sevinç gözyaşları akan, boğazında gözyaşları düğümlenen, öfkesinden avaz avaz bağıran yada aynaları parçalayan, merak olsun diye sigara içen belki tiryaki olan, ilk bira içtiğinde yüzünü ekşiten, yalan söylediğinde kızaran, öpüştüğünde utanan, duygularını söylemeye çekinen, ergenliğe girdiğinde vücudunu tanıyamayan, baskılar karşısında isteklerini söyleyemeyen, istediği kişi olamayan ve daha aklıma gelemeyen size tek tek dokunmak gerekir.

   Hepsini okumaya üşenenler yada sayfayı kapatanlar olmuştur belki ama okumaya devam edenler ya içlerindeki fısıltıyı yakalamışlardır yada bu kız nereye varacak buradan diye okumaya devam ediyorlar. ☺ Peşinen söylemek gerekirse vereceğim bir sır, formül, püf noktası falan yok, biraz farkındalık yaratmak peşindeyim, boyumdan büyük işler yapmak peşindeyim. 

   Şöyle şöyle bir düşünmenizi istiyorum. Bugüne kadar sadece siz istediğiniz için, kendiniz için ne yaptınız? Düşünüyorum düşünüyorum çok az şeyler bulabiliyorum belki bir elin parmakları kadar. O yüzden radikal kararlar almaya karar verdim. Yeni ben nelerden hoşlanır neler yapmak ister bir bir bulup minik defterime yazıyorum ve hepsini gerçekleştireceğime İNANIYORUM. Sanırım o sihirli kelime inanmak. Kendime güvenip, cesaretimi toplayıp kendi ruhumu okşamayı istiyorum.

   Yeni bir sen diye bir şey yok aslında. O sadece şartlardan dolayı orada sıkışıp kalmış asıl sen. Kimileri onu hayatının sonuna kadar bulmayacak belki bulmak istemeyecek ama kimileri de onu bulup asıl mucizenin kendileri olduğunu fark edecek.

   Çok ilginç bir yazı oldu valla, kendim bile inanamadım ne yazdığıma.☺Ruhunuzu beslediğiniz güzel günler size. ♥

   

   

27 Şubat 2015

LİSE DOSTLUĞUNUN EN İYİSİ OLDUĞUNU KANITLAMACA



   Merhabalar, merhabalar. Yine uzun zaman yazmadık. zaten bir işte düzenli dikiş tuttursak dişimi kıracağım. Olsun biz böyle daha tatlıyız, hehe.ss Kendimizi de avuttuğumuza göre konumuza dönelim.
 Onedio'da deli gibi başlıkları okurken denk geldiğimiz bu başlık içimizi ısıttı. Hemen bunu ispatlamalıyız dedik ve yeni kutsal görevimizi bulmuş olduk. Belki de Ranu bana yaz demiştir ve bende bu işe girişmişimdir... Kim bilebilir ki.ss Şimdi maddeleri ele almaya başlayalım. İnşallah bu alıntılama suç falan değildir.ss
   1. İlk ve ortaokuldaki çocukluk şakalarından uzak karakterlerinizin birlikte geliştiği arkadaştır.                                                                        Aslında şakalardan uzak değil de belki şakaları birlikte geliştirdiğiniz denebilir bunun için. Çünkü bizim içimizde hala salak bir çocuk var. Belki de biz o karakter gelişimini salak çocuk karakterini oluşturmak için harcamışızdır. Bu maddede pas deme hakkımı kullanıyorum..

  2. Lise yılları ilk aşık olduğunuz zamanlara denk geldiğinden her zorluğu beraber çektiğiniz arkadaştır.
   Kesinlikle her zorluk kısmı çok doğru. Birbiriniz için türlü oyunlar yapıp, türlü saçma kişilere katlandık sanırım. Mesela okul çıkışında sevdiği çocuğu görsün diye ayakkabı bacıkları itina ile çözülür yada çözülmüş de bağlanılıyormuş gibi yapılır. Tenefüslerde koridorda 364783 tur atılır ve koridor 360 derece taranır, herhangi bir cisim yaklaştığında kollar sıkılarak çaktırmadan tepki verilir. Sevgilisi ile buluşan arkadaşınızın ağzına kadar sıktığı parfümle boğulurken, 'mmm çok güzel koktun' denilir. Boktan sevgilisi ile seni tanıştırdığında tüm samimiyetinle gülümser, onunla ayrıldığında gece yarılarına kadar konuşup onu teselli eder ve yüzünü güldürecek her türlü şebeklik yapılır ve bunlar bir kat daha bizi yakınlaştırmıştır. 


   3. Yakalanmayı göze alıp sana kopya vermek için kendini feda edebilen arkadaştır.                                                                                Kopya bizden sorulurdu desem yeridir. Hiç unutmam yine bir kimya sınavındayız. Önümde oturan canım arkadaşım bir soruyu çözememiş, arkasına sinip anlatıyorum anlatıyorum ama sanki beynini eve bırakmış gibi inatla yazmıyor. Anlattığım soruyu 3 sıra ötemizdeki insanlar yazdı bizimki hala yazamıyor. Buna daha fazla dayanamayan ben bağırarak 'kalkıp ben mi yazayım yazsana' diyerek şok etkisi yaratmıştım. Ahh gençlik.. 

   4. Gizli saklı tuvalette içtiğin sigarayı birlikte döndüğün arkadaştır.                  Böyle bir anımız yok.ss
   5. Birlikte geçirdiğiniz o 3-4 yılın en bomba ve eğlenceli zamanlar olması için sanki sözleştiğiniz arkadaştır.                                                            Liseden mezun olalı 4 yıl oldu neredeyse ama ne zaman buluşup uzun uzun konuşsak muhabbetimiz hep o yıllara döner. Çünkü her şey bize o günleri hatırlatır, bilinçaltımız bile rüyalarımızda rahat bırakmaz. Şimdi bir şansımız daha olsaydı o sıralarda okumak için şüphesiz kabul ederdik. Bir milyon anı daha biriktirmek için o sıralara tekrar dönerdik.
   6. Sevinçlerin, hüzünlerin kaygıların ortak olduğu bir ortamda para, marka ve diğer zırvalıklardan daha değerli olan arkadaştır.                                        Birlikte olduğumuzda en önemli olan şey bizim için zamanı durdurmaktır sanırım. Üzüldüğümüzde 3 kat daha uzun süre üzülebilmek, sevindiğimizde bunu daha uzun süre yaşamak yani birbirimizle geçirdiğimiz vaktin doya doya tadını çıkarmaktı bizim için önemli olan. Para konusuna hiç girmek bile istemiyorum olmayan paramızın kavgasını yapmadık henüz. ☺
   7. Beraber üniversite planları yapıp aynı yerlere gidemeseniz de her an yanınızda hissedebildiğiniz arkadaştır.                                                    En büyük hayallerimizden birisiydi fakat hayal oldu. Farklı üniversitelerde olmamıza rağmen tüm okul dedikodularını ve insanlar arasındaki bağlantıları biliriz. Çünkü en iyi arkadaş olmak bunu gerektirir. 
   8. Üniversite arkadaşlıklarının çoğunun çıkar ilişkisine bağlı olduğunu anlamanla daha da kıymete binen arkadaştır.                                                        Şundan not alayım, şu da derse gidiyor kanka olalım diye başlayan balon gibi şişip patlayan üniversite arkadaşlıkları dostluğumuzu 3836409 kat pekiştirdiği kaçınılmaz bir gerçektir. Hiç unutmam bir gün bir dersin notunu istedim bir arkadaştan daha fotokopisini çekemeden geri aldı defterini.. Ranu ile paylaştığımız milyonlarca not gözümün önüne geldi ve kız için çeşitli sıfatlar kullanıp Ranu'nun doğru dost olduğunu anladım. 
   9. Üniversiteleri farklı şehirlerde okusanız da kendi şehrinize dönüşlerde her boş anınızı beraber değerlendirdiğin arkadaştır.                                          Bu bizde mevcut değil pas.ss
   10. Bazen yıllarca hiç görüşmeyip tekrar bir araya geldiğinde kaldığın yerden devam edebildiğin arkadaştır.                                                              Biz bazen haftalarca görüşemiyoruz sonra bir buluşuyoruz ohooo sabahlar olmasın demek isterdim ama öyle olmuyor. Buluşup kısa özet halinde geçen sürenin kritiğini yapıp saçmalıklarımıza tam gaz devam ediyoruz. 
   11. Yıllar içinde paylaştığınız onca şeyden sonra senin nasıl düşündüğünü adı gibi bilen ve bazen konuşmadan anlaşabildiğiniz arkadaştır.                                  Kafalarımız o kadar aynı olmuş ki tabu oynarken insanların korkulu rüyası oluyoruz, bakışlarımız birbirimiz için o kadar anlamlı ki sevdiğimiz sevmediğimiz her şeyi tek bir bakışımızla anlatabiliyoruz, öyle aynı düşünüyoruz ki birbirimizin cümlelerini tamamlayabiliyoruz bir çırpıda. Dünya tatlısı bir şey değil mi?

   12. Fikir ayrılığı yaşadığınız zamanlar ağır tartışmalar içine girseniz de geçmişten gelen güçlü bağınız ile aranızın kolay kolay bozulmadığı arkadaştır.          Düzenli olarak kavga ettiğimiz koca bir gerçektir. Önceden barışma sürelerimiz bir miktar uzun olsa bile artık bir kaç saat yeterli geliyor sanki. Bundan bir kaç yıl önce tramvayda saçma bir şeyden kavga ederken ortamı terkedeceğimi iddia ederek tramvaydan inmiş ve Ranu'yu orada bırakmıştım. Daha sonra ineceğimiz durakta beni bekleyen Ranu'yu görünce hem kızmak isteyen ama hem de gülümsemesini tutamayan bir Eda vardı. Sonra ne olduğunu tam hatırlayamıyorum. Bu kadar. Böyle de hiç komik olmadı.ss
   13. Zamanla aileden biri gibi görmeye başlayıp gerçek kardeşiniz olarak benimsediğiniz ve evinizden eksik olmayan arkadaştır.                                    Resimlerimizi odamızın bir köşesine çerçeveleyip koymak ile başladığımız, annelerimiz en sevdiğimiz yemekleri bildiği, sürekli bize gelsin özledim laflarıyla dolu olan aynı evin çocukları modumuz bence çok tatlı. Şeminur teyzem sağolsun her gittiğimde böreğimi eksik etmez, annem ise Ranu'yu kısırsız bırakmaz. Resimlerimizi görünce de valla kardeş gibisiniz ne kadar çok benziyorsunuz diye iltifatlar yağdıran aile fertlerini de söylemeden geçemeyeceğim. ♥
   14. Evlenme, boşanma, çoluk çocuğa karışma gibi evreleri beraber geçirdiğiniz veya geçireceğiniz arkadaştır.                                                            Geçirmesek de şimdiye kadar olan hayallerimizde havuzlu, bahçeli dubleks bir eve yerleşmiş, eş zamanlı doğurmuş, onun kızını benim oğluma beşik kertmesi yapmış, tatlı bir kafe açmış, kocalarımız ile günümüzü gün ediyoruz.
   15. Hayatının en güzel zamanlarına denk gelen çılgınlıkların, sırların kısacası her şeyinizi paylaştığınız baki olacak arkadaştır.                                              Eee bunu üstüne fazla söze gerek yok. Şair burada her şeyi açıklamış. ☺
   Saygılar, sevgiler. Esen kalın, dostlarınızla kalın.