1993 yılının çetin geçen bir kış günüydü. Ortalarına geldiğimiz kasım ayında kar yüzünü göstermeye başlamış her tarafı beyaza bürümüştü. Evlerinde sakince karın yağışını izleyip, sobalarında kestane közleyen "asdfgh" ailesinin o gün gelecek olan minik sürprizden haberleri yoktu. Birden gelen zorlayıcı ağrılarla hem mutluluk hem telaşla hastaneye giden aile ilk çocuklarının tatlılığını unutturacak olan Ranu bebek ile tanıştı... Tam olarak o günü bilmesemde dünyaya gelişinin herkeste ayrı bir mucize yarattığına eminim, benim dünyama da girdiğinden beri mucizeler yaratmaya devam ediyor çünkü. Ve yine eminim ki birisi ile dost olmak hiç bu kadar mikemmel olmamıştır (nazar değmesin der ve popomu kaşırım). Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Her zaman beni dinleyen, bana destek olan, bazen gerçekleri tokat gibi yüzüme çarpan, nazımı her zaman çeken, yaptığım eşeklikleri bir çırpıda affeden, benimle gülen benimle ağlayan bir dosta daha doğrusu Ranu gibi bir dosta sahip olduğum için çok şanslıyım. Bu yüzden onun doğum gününde en çok ben mutlu oluyorum ve bir o kadar da onu mutlu etmek istiyorum. Bu yazıyı okuyunca 'yaa çok salaksın' diye mesaj atarsa mutlu olmuş demektir. ☺ Dostluğumuzu, kardeşliğimizi daha fazla yazıp dillendirmeden artık doğum gününü kutlamak isterim. İyi ki doğmuşsun Pinokyom, seninle birlikte daha nice güzel yaşlar geçirmek isterim. 30'lu yaşların sendromunda beraber olmak, 40'a geldiğimizde ilk kırışıklıklarımızı seyretmek, 50'ye geldiğimizde botoks yaptırmak falan gibi. Daha nice güzel, acı tatlı ama seninle anılarımız olsun. Çok seviliyorsun. S.S.V.D.S.O.E.S.A.E. Yazıp, yayınlamama qeyfiğğ.ss
Geleneklerimize devam edelim dedik ve haftanın Top 5 listesiyle geri döndük. Aradan çok zaman geçince çok şarkı birikti haliyle aralarından seçim yapmamız da zor oldu.. 5. Owl City - These Are Beautiful Times
4. Hyun Bin - That Man
3. Tom Odell - Another Love
2. Taylor Swift - Shake It Off
1. Katy Perry - This Is How We Do
Size kore listesi yapacaktık ama kıyamadık.ss Güzel güzel dinleyin annem, biz kaçtık. ☺
Uzun zamandır yazamadığımız bu süreden sonra bloğumuza tatlı taze bir Kore dizisi ile başlamak istedik. Yine büyük bir istikrar ile yazmak istiyoruz ama tabi kısmet yani neler olur bilemeyiz. Bu isteğimizin okulların açılması ile hiç alakası olmadığını vurgulamadan geçemeyeceğiz.
Adından da anlaşıldığı gibi dizimiz diğerlerine göre biraz daha ilginç. 400 yıl önce kocaman uzay gemisi ile Dünya'ya gelen ve hayallerimizde ki beyaz atlı prens figürüne uyan hem yakışıklı hem tatlı bir uzaylının, şımarık ve bir o kadar güzel olan ünlü kızımıza Dünya'da ki son 3 ayında aşık olmasını anlatıyor. Cümle o kadar uzun oldu ki ne yazdığımı şaşırdım. ☺ Tabi ki olay sadece aşktan ibaret değil yanı sıra ihtiraslar, ihanetler silsilesi de almış gidiyor.
Çok tatlı değiller mi.ss
Çok fazla spoiler vermeden yavaş yavaş oyunculara geçmekte fayda var bence. Genel olarak herkesin rolü eşit dağıtılmış gibi o yüzden bahsedecek çok isim var.
Do Min Joon
Kim Soo Hyun beybi tarafından canlandırılan bu karakter çok çekici, yakışıklı,tatlı,sempatik vs özellikleri yanı sıra soğuk nevale, çok bilmiş tavırlara da mevcuttur. Fakat sevdikten sonra çok değişeceği için bunlar dizi bittiğinde kötü olsun diye zorla bulduğunuz özellikler olacaktır. 4oo yıl boyunca yaşadığı için bir çok mesleği denemiştir. Son olarak Harward mezunu zeki bir üniversite profesörü olmuştur. Dikkat etmeniz gerekenler ağlarken ekranın içine girip onu teselli etme isteğinizi bastırmak. Bunun dışında kadife sesiyle şarkı söylerken ağlamamak ve de dizi bitince ergen kızlar gibi offf ne yakışıklı be acaba karın kasları var mıdır? gibi düşünceler ile cıbıl fotoğraflarını aramamak. Pişman olmak istemiyorsanız tabi.ss
Cheon Song Yi
Jeon Ji Hyeon tarafından canlandırılan karakterimiz oldukça şımarık, kendini beğenmiş ve birazda salaktır. Ama bunun yanında hızlı konuşması ve mimikleri ile sempatik, pamuk yüreklidir. Do Min Joon beybi ile yan komşu olduktan sonra huyu suyu değişecek aşkı yaşamayı öğretecektir bizlere tabi çirkefliği de. Sarhoşken oldukça saçmalayıp insana içme isteği getirecektir. Kardeşi ablasının aksine çok tatlıştır. ♥
Yoo Se Mi
Yoo İn Na arkadaşımız tarafından canlandırılmakta olan dost görünümlü şeytaaan diyebileceğimiz bir karakterdir. Masum ve saf görüntüsünün altında kıskançlık ormanları bulunmaktadır. Fakat fitne,fesat ve yalanla hiçbir yere varamaycaktır. Tek üzüldüğümüz noktası Lee Hwi Kyung'a 1500 yıldır duyduğu karşılıksız aşkıdır. :(
Lee Hwi Kyung
Park Hae Jin tatlışın oynadığı bu karakter fedakarlık, sevgi, aşk, vefa, cefa gibi tüm güzel sıfatları karşılamaktadır. Cheon Song!a duyduğu büyük aşk ile yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Onu kendine aşık etmek dışında... Ailesi sayılı zenginlerdendir. Evin en küçük oğlu olan tatlışımız abisinin değişik yönlerini keşfedip bir kahraman olacaktır.
Lee Jae Kyung
Shin Sung Rok'un müthiş kötü rol yeteneği ile can bulmuş olan karakter adeta 'join dark side' şeklinde bakışlar atmaktadır. Her yaptığı işin altında bir bok arayabilirsiniz ve emin olun boş çıkmayacaksınız. Adam kaçırma, öldürme, darp ne arasan var Hwi Kyung'un abisinde. Kardeşinin tam aksi olan bu karakteri kınıyoruz. Sağlığına dikkat et tatlı çocuk.ss
Bu mikemmel duygusal şarkıyı da paylaşarak dizi yazımızı burda sonlandırmak istiyorum. Sesi güzel kendi güzel dizisi güzel.
Umarım siz de izlerken bizim kadar beğenir ve zevk alırsınız. Uzaylınızı bulmanız dileğiyle. ♥
Ha başlayacak ha başlıyor derken günü geldi çattı ve staj başladı. On günü geride bıraktığım bu staj döneminde karşılaştığım durumlarla ilgili komik tespitler yapmasam olmazdı. Bu arada birazda vakit geçsin stajda. Öncelikle mühendis hanım kızlarımıza sesleniyorum. Eğer stajınızı sanayinin orta yerinde yapacaksanız her şeye hazır olun sizi bekleyen tatlı sürprizler var çünkü. Tabi olaylara bakış açınız benim gibiyse işi saçmalığa vurabilirsiniz. ☺
Tespit 1 : Sanayiye giderken otobüse binen her 8 kişiden 7'si erkek. Birbirini tanıyan hanımlarımız her zaman olduğu gibi kümeleşiyorlar bir yerde. Kimsenin yer falan verdiği yok ama öyle beklentilerinizi olmasın. Tavsiyem otobüstekilerin indiği yerleri takip edip ona göre başından ayrılmamanız. Tespit 2 : İşe giderken otobüste oturan her 4 amcadan 3'ü uyuyor, ayakta olanlarda ise bu durum 10 kişiden 1'i kadar. Teyze ve ablalarda ise uyku durumu çok nadir gerçekleşiyor. Uyuyanlarda zaten gözlüklerle kendilerini kamufle etmeye çalışıyorlar ta ki ani bir fren olana kadar.İş dönüş saatlerinde baktığımızda ise bu oranın artış gösterdiğini fark ediyoruz. Her 5 amcadan 4'ü uykuya geçerken ayakta olanlarda oran pek değişmiyor. Teyzelerde durum yine değişmiyor. Tespit 3 : Sanayiye ilk gittiğiniz gün adeta bu alnınızda yazıyor gibi oluyor. Her blok ilerleyişinizde size bakan kişi sayısı artıyor ve suratlarında 'bu da kim ki, ilk defa görüyorum, yanlış mı geldi acaba gidip nereyi aradığını mı sorsak' gibi bakışlarla size gözlerinden lazer ışınlarını gönderiyorlar. Hele güvenlik görevlisi beni on gündür görmesini rağmen hala 'bacım sen doğru geldiğine emin misin' bakışı atıyor. Bunun yanı sıra yanınızdan araba ile geçenler hızlarını düşürüp camlarını indirip bakış atarken bu bazen yetmeyip tükürüklerini de atmak isteyebilirler. Tespit 4 : Gördüğüm amcalara bakınca çoğunluğunun beyaz çorapla sandalet giymeyi sevdiğini fark ettim. Hiç eşlerine acımıyorlar mı aceba? Otobüste basanlar, toz toprak... Nasıl temizlenecek o çoraplar? Neyse belki çalışırken değiştirirler.ss Tespit 5 : Çalışanlar temizlik konusunda çok özenli. Öyle ki beyaz atletlerinden hiç vazgeçmiyorlar. Yüksek bel olmaya zorlanmış pantolonlarıyla tam bir uyum içindeler. Eğer sizde bir yağmura denk gelirseniz camlara dizilen beyaz atletli amcaların değişik pozları ve hallerine şahit olabilirsiniz. Tespit 6 : Benim gibi köpeklerden korkuyorsanız yalnız başınıza çok dolaşmayın derim çünkü şirketlerin köpeklerinin olması burada farz olmuş gibi. Her an peşinize minicik olanlardan bir tanesi takılabilir. Tespit 7 : Tespitlerim 6'da kaldı mı ya hiç sevmem onu bir tespit daha yapmalıyım omm derken buldum. Sanayide çok nadir kızlardan birisi olacaklar için paspala yakın giyinip bıyıklarını uzatmaları tavsiye edilir. Bu yazıda burada biter baya vakit geçirdim, yazarken eğlendim umarım sizde okurken eğlenirsiniz. Güzel stajlar herkese. ☺ P.S. Tespitlerde kınama, küçümseme gibi durumlar yoktur. Esprili, komikli olsun diye yazılmıştır.
Tatil dönemini açmış olduğum şu günlerde her gün ne yapsam diye düşünür oldum. Kendime yararlı bir şey yapmadan bir yaz tatili daha bitirmek istemiyorum ama sonunda kesin boş bitmiş olacak. Deniz, kum, güneş üçlüsünü uzaktan yakından görecek gibi değiliz. Görsek bile günü birlik tadı damağımızda ya da ailelerle gidilmiş ve az eğlenilmiş olacak gibi... Ranu ile bir yaz daha en ufak bir tatil yapamama çok üzücü olacak. 7 yıllık ya da 6 arkadaşlığımız içinde hala birlikte tatil yapmış değiliz. Sizce de hayat çok acımasız değil mi?? Acaba bir süre kaçırılmış numarası yapıp gezip tozsak mı fikirleri aklımdan geçmiyor değil ama sonra babalarımızı düşünüp titreyip kendime geliyorum.☺ İnsan yine de istiyor tabi.. Neyse bu acıklı hikayemizi biraz olsun yazmak iyi geldi aslında. Ben pollyananana olarak inanıyorum ki bu yaz bir yere gideceğiz.. (gökkuşağı balon balon ) Tabi önce nereye olduğuna karar vermek lazım. İşin en zor kısımlarından biri bu. Seçilen yer için aranan kriterler: -Çok uzak olmamalı. Marmara bölgesi içinden çıkmamız kesinlikle yasak. -Her iki aileyi de tatmin etmeli. Gidilecek yerin nezih, temiz bir semt olduğu kanıtlanmalı. -Kalıncak otel,motel,pansiyon,yat,kat çevresinde bar, gece kulübü, disco ve herhangi içki satan bir yer olmamalı. -Yukarıda kriterlere uyan bir tatil yeri bulursanız lütfen haber verin. Yer bulunduktan sonra izin isteme olayı başlar. Bununla ilgili daha önce bir yazı yazmıştık. (http://edaranu.blogspot.com.tr/2014/02/izin-istemenin-sirlari.html ) Bir mucize oldu da izin aldık. Geriye kalan tek şey fazla heyecan yapmadan midemizi sağlam tutarak gideceğiniz günü belirlemek olacak. İkimizin de normal mideli olduğu günü bulmak samanlıkta iğne aramak, deveyi hendekten atlatmak... Neyse.ss Günü de ayarladıktan sonra üşenmeden gideriz umarım. Aslında şimdi bunların hepsini okuyunca üşendim bee, tatile gidemeyeceğiz sanırım.ss Herkese iyi tatiller.. Çok gezen kişiler üzerinde yan etkimiz olabilir dikkat edin. ☺
Okuluydu, ödeviydi, vizesiydi, finaliydi derken uzun zaman oldu yazmayalı. Aslında benim için bakarsanız çok okula gitmeli bir dönem olmadı ama olsun, Ranu için çok yoğundu okul. Bende onun yoğunluğunu paylaşarak ona destek oldum çünkü en yakın arkadaş olmak bunu gerektirir. ♥ Bazen hızlı bazen çok yavaş geçen bu dönemin son virajına girmişken tekrardan buralarla ilgilenme vakti geldi dedim. (Ranu'da mal okulları ağustosta kapanmak istemeseydi son virajda olabilirdi.ss) Büt büt atan kalbimle buralara geldim bende. Bütleri de verirsek eğer hep beraber halay çekme günü yaparız diye düşünüyorum. Havaların yaz mevsimi gibi olmasını temenni ederek, yaz tatilinde sık sık görüşmeyi diliyorum. Hepinize tekrardan merhaba. ☺
Yıllar yıllar önce, çok fazla dizi izleyen bir insan değildim. Hatta filmleri falan da bitiremez her şeyi yarım bırakırdım. Ciddi sorunum olduğunu düşünmüştüm bu konuda. Daha sonra düşündüm taşındım ve artık bir diziye başlayayım da bitsin sıkıntılarım dedim. Sonra da "Pretty Little Liars" adlı diziye başlamış oldum. Dizi Amerika'da yayınlanmakta ve 2010 yılında yayınlanmaya başlamış. Geçtiğimiz gün de 4. Sezon finalini yaptı. Çok fazla aralıklarla yayınlanıyor dizi ve özel olarak her sezon 1 bölüm cadılar bayramı bölümü oluyor. Bu bölümlerde gerilimin tavan yaptığını söyleyebiliriz. Dizinin konusuysa şöyle, 5 arkadaş bir gece pijama partisi tadında buluşma düzenlerler ve içlerinden birisi kaybolur. 1 sene sonra kaybolan kızın cesedi evinin arka bahçesinde gömülü olarak bulunur. Cenazeden sonraysa kalan 4 kızımıza -A imzalı mesajlar almaya başlarlar, bu mesajlarda sadece kaybolan kızın bildiği sırlar yazmaktadır. Bu mesajlar dağılan 4 kişilik grubun birleşmesini sağlar. Şimdi dizinin karakterlerine biraz bakalım ama çok zor olacak bu, her sezon kötü insanlar iyi insanlar yer değiştiriyor. Neyse bir yerden başlamak lazım. :)
Alison DiLaurentis
5 kişilik grubun lideri konumundadır Alison ve kaybolan kızdır. Hiçbir zaman yaşının gerektirdiği gibi davranmamış. Erkeklere oldukça ilgi duymuş, sevmediği insanları yerle bir etmekten hiç çekinmemiş. Rosewood kasabasının neredeyse en popüler insanı diyebiliriz neredeyse. "Sırlar bizi yakınlaştırır." diyerek arkadaşlarının bütün sırlarını öğrenmiştir ama hiç kimse onun hakkında bir şey bilmemektedir. Bir kaç bölüm izledikten sonra aboo kıza bak falan diyebilirsiniz ama 4.sezon finalini izlemeden yorum yapmayın derim.:) Sasha Pieterse tarafından canlandırılmaktadır. Bu kızın 96'lı olduğuna hala inanamıyorum.ss
Aria Montgomery
Alison'un en sevdiği grup üyelerinden biri. Ama şu sıralar onun Alison'u pek sevdiğinden emin değilim.ss Neyse efendim, Alison kaybolduktan sonra ailesiyle Avrupa'ya gidiyorlar ve döndükten hemen sonra Alison'un cesedi bulunmasıyla dağılıyor. Döndüğünde bir kafede Ezra Fitz'le tanışıyorlar ve ilişki yaşamaya başlıyorlar. Fakat Ezra Aria'nın öğretmeni olunca olaylar boyut değiştiriyor. Birazcık ayran gönüllü ve oldun erkeklerden hoşlanıyor. Küpeleriyle dizide dikkatinizi çekmesi muhtemeldir. Lucy Hale tarafından canlandırılmaktadır.
Hanna Marin
Ashley Benson tarafından canlandırılan bu karakterin en belirgin özelliği içindeki arkadaşlarını koruma isteği ve onlara olan bağlılığıdır. Alison kaybolmadan önce kilolu ve kendisiyle sorunlu olan bir karakterdir fakat sonradan hepsini aşmıştır. -A onun anasını ağlatıyor dizide, hatta bence en çok onunla uğraşıyor. Kız güzel diye çekemedi galiba.ss
Spencer Hastings
Troian Bellisario tarafından canlandırılmaktadır ve grubun en zeki kızıdır. -A olayını kesinlikle onun çözeceğini düşünüyorum. Fakat -A de en az onun kadar zeki ki her seferinde tuzağa düşürüyor. Ailesi oldukça başarılı, ondan da öyle olması bekleniyor. Ablasının erkek arkadaşlarına karşı zaafları var. Bir tanesi Alison'la arasının açılması için gayet geçerli bir sebep oluyor. Alison'un katili olduğu düşünülen biriyle çıkması da kaderin bir cilvesi.
Emily Fields Dizimizin sporcu ve eşcinsel olan kızı. Bu durumu kabullenme süreci, ailesine açıklaması dizide tek tek işleniyor. Ve ayrıca bu durumu onun Alison'a diğerlerinden daha farklı şekilde bağlı olmasını sağlıyor. Alison'da az değilmiş yalnız, spoiler alert! -A bu kızın da resmen yuvasını yıktı, ocağına incir ağacı falan dikti. Emily'nin sevdiği kim varsa hepsi yamuk yapıyor kıza. Allah çirkin şansı versin tabi... Shay Mitchell tarafından canlandırılmaktadır.
Ezra Fitz Ian Harding tarafından canlandırılmaktadır. Aria'nın sevgilisi, Rosewood Lisesinin edebiyat öğretmenidir. Hapishaneye girmenin ucundan döndüğü durumlar oldukça çoktur bu yüzden. Ve sıklıkla size "böyle öğretmenimiz vardı da biz mi gitmedik okula" dedirtir. Dizi ekibi oldukça fazla, niye bunu yazmış yeaa.ss dediğinizi duyar gibiyim, ilerleyen sezonlarda anlarsınız efendim. Ek olarak, tam bir canım. ♥
Mona Vanderwall Bir zamanların loser'ı, şimdilerin deli Monası. Alison kaybolmadan önce onların tabiriyle ezikken, kaybolduktan sonra 180 derece dönerek okulun en popüler kızı olur. Aynı zamanda Hanna ile kanka olurlar. Sonra mı, uuu beybi olaylar olaylar. Janel Parrish tarafından canlandırılmaktadır. Aslında bu diziye izlerken en keyif aldığım dizi diyebiliriz. Gerilim dozu falan gayet ayarında bence. Olaylar birbiriyle çok bağlantılı. Gayet akıcı bir şekilde izleniyor. Keşke Eda da izlese.ss Siz izlerseniz umarım beğenirsiniz, Kore dizilerinden sonra 1 numaralı tavsiyemdir. :)
Oje sevenlerin yeni gözdesi olan mat ojeler gerçekten tam bir zariflik abidesi. Kendinden oluşan tarzı direk ellerinizde bir farklılık yaratıyor. Flormar'ın kırmızı, siyah, gri ve mor renklerini denedim. Mor için çok hoş diyemesem de kırmızı ve siyah oldukça cool duruyor. Erkek arkadaşlarınız gördüklerinde 'ooo ne yaptın tırnaklarına çok şekiller ' gibi yorumlar yapabilirler. Çift kat sürdüğünüzde daha iyi duruyor bence. Tam anlamıyla rengi ve matlığı ortaya çıkıyor. Ek olarak fiyatları tabi ki diğer ojelere göre birazcık daha fazla. Ama sürekli sürekli mat süreceksiniz diye bir şey yok ara ara sürmek için idealler. Çok sevdiyseniz sürebilirsiniz tabi.ss Üzerine parlatıcı ya da aynı tonun normal ojesiyle şekiller yapabilirsiniz. French oldukça yakışıyor.
Kız olmak bizim için oldukça zor sanırım. Kız olmak derken bakımlı,süslü kız olmak zor. Çünkü üşenmek bunu gerektirir sanırım.
Radikal kararlar aldığımız bazı dönemlerin içindeyken bakımlı kız olmaya karar verdik. Nerden başlasak diye düşünürken eyeliner kullanmanın önemli bir nokta olduğuna karar verdik. Göz kalemi ile ancak çekebiliyorken eyeliner kullanmak tam bir cesaret işiydi.
Önce sıradan bir kalem eyeliner aldım. Tam bir hataydı,felaketti. Çok sulu ve göze zarar vericiydi. Markasız olmasından dolayı bu sanırım.ss Baktık bu böyle olmaz,düzgün bir şey alalım dedik. İlk tercihimiz 'maybelline jel eyeliner' oldu.
Cam kutusu, fırçası gayet güzel. Kullanmadan önce resmini çekmeyi akıl edememişim malesef.
İlk birkaç deneme komik sonuçlar doğursa da eliniz bir süre sonra alışıyor. Tabi önce youtube'dan bununla ilgili 50-60 video izleyebilirsiniz. Kolaylıkla sürülebilen yapısı size oldukça kolaylık sağlıyor.
Kendi içinden çıkan fırçasını da beğendik biz. Kalın eyeliner sevenler için ideal. Lakin ince seviyorsanız ve usta değilseniz çekmeniz biraz zaman alabilir.
Biz siyah rengini kullanıyoruz ve gün içinde rengi solmuyor, şekli dağılmıyor. Göz kalemlerinde ki gibi gözünüz üstüne falan iz çıkmıyor.
Çok da bereketli maşallah kullanıyorsun kullanıyorsun azalmıyor. Açık ton bir farla daha da hoş gözüküyor.
biri uzun biri kısa mı ne.ss
kuyruklu gayet güzel bence.ss
Bu güzel ürünü gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Umarım sizde beğenir pişman olmazsınız. :)
Tavla bundan 1.400 yıl önce Büzur Mehir tarafından icat edilmiştir. 15 siyah, 15 beyaz taşla oynanan bu oyun şeklinde sıkıcı bir girişle daha fazla devam edemeyeceğim sanırım yazıya. :) Tavla bence kız erkek fark etmeksizin herkesin oynayacağı, kafelerin vazgeçilmezi, sohbetin eksilmez parçası bir oyun. Arkadaşlarınızla en sevdiğiniz mekana gidip çay istedikten sonra tavla istememek olmaz sanırım. ☺ Tabiiğ her oyunda olduğu gibi bu oyunda da bir kazanan ve kaybeden oluyor. Kazanmak isteyen kişiler nasıl kazanacaklarını, kaybedenler nasıl çirkeflik yapacaklarını merak ediyorsa buyrun tavlanın inceliklerini sıralayalım. Bu maddeler best friendler üzerinde daha etkilidir. •Tavla kurallarını öğrenmek ilk kural sanırım bunun için. Adam akıllı öğrenin yoksa çok bile tarafından kandırılabilirsiniz. •Kapı almanın ne demek olduğunu bilin, mümkün oldukça kapı alın. 6-4 atınca kapııığğ diye çığlık atabilirsiniz mesela daha eğlenceli olur.
Geçen çılgınlar gibi kapı almışım mars ediyorum.ss
•En başta taş kırmak yok ehe diye anlaşıp, yenildiğinizi fark ettiğinizde acımadan arkadaşınız taşlarını kırın. O sizi yenerken hiç size acıyor mu vurun tekmeyi gitsin. •Arkadaşınız en ufak dikkat dağınıklığında 2-3 Allah ne verdiyse fazladan hamle yapın. Hile ile oyun kazanılmaz demeyin kazanılıyor arkadaşlar. ☺ •Yine arkadaşınız bakmıyorken zarı elinizle ayarlayıp usulca bırakabilirsiniz. Sizin bunları yapmanız kötü bir şey değil tabi ki onun oyunla ilgilenmesi gerekirdi. Kendinizi böyle diyerek avutabilirsiniz. •6 atmak tavlanın en tatlı olayı gibidir, hele de 6-6 atmak.. Sizin işinize ne zaman 6 yaramıyorsa, hatta 6 oynayamadığınız tüm durumlarda 6-6 atmaya özen gösterin. Böylece arkadaşınız kahkahaları ile rezillliğiniz arşa değebilir. •Eğer gerekli durumlarda 6-6 atıyorsanız, hatta bunu üst üste yapıyorsanız arkadaşınız 'yaa zar tutuyorsun' diye çemkirmeye başladığında kül tablası ile yine 6-6 atın. Oha nasıl olacak demeyin oluyor. ;)
Bu maddelerin dışında oynarken bol bol eğlenin gülün, güzel anılar biriktirin. Sonra onları hatırladıkça yüzünüzden tebessümler eksik olmasın. ☺
Bu hafta diğer haftalara baktığımızda sıkıcılıkta bir numara olmaya aday bir hafta oldu esasında. Havalar ha ısındı ha ısınacak derken buz gibi olunca kaldıramadık tabi. Biz de soğuk havalarda içimizi ısıtsın diye şarkılara verdik kendimizi. Şimdi o şarkılardan bir liste yapalım. :) 5. Plain White T's-Hey There Delilah
4. Katy Perry-Dark Horse
3. Leyla The Band-Yokluğunda
2. Gece-Bar
1. Mabel Matiz-Tamburu Yokuştan
Umarım dinlerken size de iyi gelir bu şarkılar, iyi haftalar efendim. :)
Herkes sevdiği insanda belli kriterleri arar. Ama bence
kriterlerimizi biz sevdiğimiz insanlar üzerinden oluşturuyoruz. O kişiyi
sevdiğimiz için onda olan özellikleri genelleyerek böyle insanlara bayılırım
diyoruz. Ya da çok sevdiğimizden sevmediğimiz özelliklerine de gözlerimizi
yumuyoruz. Bilemedim şimdi.ss Burçların da özelliklerimizi oluşturan en temel
şeyler olduğunu düşünüyorum ben. O yüzden bu yazımızda da bir burcu ele alalım
dedim ve aklıma terazi burcu geldi. Eda’nın burcu terazi olduğu için değil tabi
öylesine.ss Bu özellikleri Eda’dan yola çıkarak yazacağım aslında ama çok fazla
terazi burcu tanıdığım oldu, çoğu da birbirinden farklıydı. Bu farklılığı
ruhlarındaki terazi dengesizliğine veriyorum. Neyse, çok uzatmadan lafı terazi
burcu kadınlarının özelliklerine bakalım. Ya da terazi burcu Eda’sının
özelliklerine bakalım. :)
♥ Dünyanın en sevimli insanlarıdır.
Sevimlilikleriyle etraflarında bir sürü insan toplayabilirler. Ama bu durum
onları fazla mutlu etmez. Çünkü en yakınlarıyla bile dertlerini paylaşmazken,
onlarla asla rahatça konuşamazlar.
♥ Birazcık ayran gönüllü olduklarını
söyleyebiliriz. Ama çok azcık, kızmasınlar hemen.ss Herkesle arkadaş olmaları
en yakın arkadaşı olarak sizi çıldırtabilir ama, abarttığını fark ederse gönlünüzü
alması 2 saniye sürebilir.
♥ Balık hafızalı olma konusunda dünya
markasıdırlar. Şiddetli bir kavganızdan sonra konuyu tekrar açtığınızda bile
olayı hatırlamazlar. Kavga konusunda bu iyi bir şey olsa da, çılgınca
eğlendiğiniz anılarınızı silip attığında sizde ağzına ağzına vurma isteği
uyandırabilir. Ama bazen de hiç beklemediğiniz şeyleri hatırlayarak sizi
kahkahalara boğar, yerim.
♥ Size gerçekten ısındıysa daha
arkadaşlığınızın başında ilerde çok iyi bir dostluğunuzun olacağından emin olabilirsiniz.
Dostluk kelimesinin sözlük anlamıdırlar. Terazi burcu bir insan bulduğunuzda
kaçmayınız, kanka olunuz. Şiddetle tavsiye ederim.
♥ Kinci olduklarını söyleyemeyiz. Ama sizi
üzen birini ömürleri boyunca affetmezler. Konuşurlar ama affetmezler. O işler
öyle kolay değil, siz onun en yakınını üzdünüz. Beyninizi akıtması an
meselesidir, kaçınız efendim.
♥ Tersleri oldukça pistir. Kinayeli konuşmalarıyla
sizi çıldırtırlar. Gerçekten kızıyor mu, yoksa dalga mı geçiyor anlamadığınız
için bir şey olmamış gibi davranır. Asıl kıyamet 1-2 gün sonra kopacaktır. Dalga
da geçse size alındığını düşünerek iyi davranmanızı tavsiye ederim.
♥ Henüz bir insandan nefret ettikleri
görülmüş şey değildir. Zararları sadece kendilerinedir. Aranız bozulsa bile
arkanızdan hoşunuza gitmeyen şeyler söylemeyeceğine emin olabilirsiniz.
♥ Dünyaya geliş amaçları sır tutmakmış gibi
davranırlar. Hatta bazen size söylemesi gereken şeyleri bile söylemezler.
Güvenerek sır verebileceğiniz nadir insanlardandır. Birine söylemek istese bile
bir süre sonra unuttukları için söyleyemezler. :P
♥ Ortalıkta “ Kıskanç değilim ben yeaa.ss”
diye dolansalar da içlerine içlerine kıskanırlar. Daha sonra o kişinin adını
söylediğinizde ağzından ateş çıkararak o ismi yok etmeye çalışırlar. Aaaa
kıskanmış diye düşünürsünüz ama bunu da “yooo, onu sevmediğimden senle alakası
yok” diye geçiştirirler. Olsun…
♥ “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna “Güzin
Abla” diye cevap vermelerini tavsiye ediyorum. Sizin için varını yoğunu ortaya
dökerek derdinize çare olmaya çalışır. Olur da. Derdinize çareyi o bile
bulamadıysa, derdinizin büyüklüğünden korkun derim.
♥
İnatçıdırlar. İnatçı olduklarını hiç çekinmeden kabul ederler. Kavgalarınızda
sen mi daha inatsın ben mi mantığını kullanarak sizi bastırmaya çalışırlar. Sizde
de katır inadı varsa kavga etmekten kaçınınız. Yoksa ikiniz birleşerek
patlamaya hazır bir bomba oluşturursunuz. Test ettik onayladık.
♥ Sevdiklerini her şart altında korurlar. Haksız
olsanız bile, o sizi çok seviyorsa kimsenin onun yanında sizin hakkınızda atıp
tutamayacağını bilirsiniz. Buna izin vermişse de sonradan size söyleyip günah
çıkartır zaten. Dostlukta bir numara olduklarını söylemiştik, hiç aklınız bu
konuya takılmasın .
♥ Pollyannananana olma konusunda
harikadırlar. Hiçbir olaya kötü tarafından bakmazlar. Mutsuz olduğunuzda
yüzünüzde kocaman bir gülümseme oluşturmak için her şeyi yaparlar. Buna rağmen
de mutlu olmazsanız sizi azarlayarak gerçeği gösterirler.
♥ Pollyananananana oldukları için
mutsuzlukları çok nadirdir ama çok ağırdır. Yüzlerini güldürmek de bir o kadar
zordur. Güldüremiyorsanız sizin de oturup onunla ağlamanızı tavsiye ederim. En azından
samimiyetinize samimiyet katarsınız. Özetle, üzülmesine dayanamadığınız nadir
insanlardandır. Üzeni öldürmek yasalarca serbest hale getirilmelidir.
Terazi
burcu insanları genellikle sevimli olsa da, ben sonlarını pek iyi getiremedim
aslında. O yüzden bu genellemelerim doğruluk payı karşılaştığınız kişilere göre
değişir. Onları terazi burcunun istisnalarıydı diyerek olayı toparlamaya
çalışayım. Teraziler ♥ Biz
Sizinde
hayatınız da umarım bir adet çılgın eğlenceli teraziniz olur, kendisinde pek
olmasa da size denge getirir. :)
Griple geçip pırt diye biten bir haftaya veda etme günü geldi. Evde bol bol yatıp sümüklerle boğuşurken dinlediğimiz tatlı şarkılardan olsun bu hafta ki listemiz. 5- Adele- Skyfall
4- Atiye- Ya Habibi
3- Multitap- Battaniyem
2- Duman- Helal Olsun
1- Kiss- I was made for loving you baby
Hepinize güzel bir hafta diliyoruz. Dikkat edin soğuklarda hasta olmak hiç tatlı değil. :)
Ojelerin renkli dünyası çoğu kızı mest etmektedir. ( Ranu hariç tabi.ss) Bende onlardan biri olarak ilginç bir oje tekniğini paylaşmak istedim. Adına kendimce baskı oje dediğim, yakın zamanlarda öğrendiğim bir oje olayı. Pek bilen kimse de yok benim arkadaşlarım arasında. Tabi bunun nedeni mühendislik okuyor olmam da olabilir.
Resimde ki şekilde görüldüğü gibi metal levha üzerinden seçtiğimiz şekle oje sürüp daha sonrasında, fazlalıklarını alıp pembe yuvarlak yere alıp tırnağa basıyoruz. Kullandığımız her oje ile olmuyor kendine has bir ojesi var baskının. Kuaförde yaptırdığım için yapımı kolay mı tam bilmiyorum ama Selma Abla yaparken oldukça kolay gözüküyor. French üzerine yaptığınız minik bir baskıyla tırnaklarınız şahane bir hal alıyor. Tabi yapan kişi de yetenekli omalı yakıştırmasını bilmeli. :)
Bizim denediğimiz bir kaç örneği paylaşmak isterim, ben çok beğenerek kullandım.
Ben genelde normal french üzerine tercih ettim ama renkli ojelerlede denenebilir. Çiçek ve dantel motifleri dışında tatlı çizgi film karakterlerinden, hayvanlara, yiyeceklere kadar bir sürü şekil bulunmakta. Özellikle gelin olacak hanımlar beyaz dantel tarzlı olanları çok tercih ediyor.
Çok daldan dala atladığım bir yazı oldu sanki. Umarım beğenirsiniz desenlerimizi. Hepinize güzel haftasonları. :)
